Şu gökyüzüme,
Ağaçlarıma bakın.
Ne güzelim!
07.05.05
Insan yalnizken, ihtiyaci oldugunda ya da caresizken gormedigi biriyle konusmaya baslar. Bu diyalogun dogasina bakarsak, icsel konusmamizi bir "otekine" yonelttigimizi farkederiz. Kimdir bu oteki? Kendimiz? Evren? Tanri? En onemlisi de, bizi dinleyen ne olcude "oteki"dir? Dualarimizi kim duyar? Dualar nereye gider? (Tum Resimler/Illustration: S. Kendiroglu. Bu sitedeki resim ve yazilar Telif Haklari Kanunu'yla korunmaktadir)
Demirden bir duvar ayırır Cennet'i dünyadan.
Kapısından bakınca, ağaç, ot, kuş, ceylan,
Her şey orada, bir siz yoksunuz.
Cehennem, Cennet'te olmamaktır, bilmezsiniz.
Buluşun, sarılın.
Beklemeyin iznimizi.
Sizsiniz birbirinizin rızkı ve nimeti.
Eritin yüreğinizin demirden duvarını
Ve Cennet'te uyanın bir sabah.
Siz ki, Cennet'siniz.
Siz ki, birbirinizin kollarındayken Tanrı'nın koynunda.
07.05.05
Sevginin yarımı
Nefretmiş,
Bilginin yarımı
Cehaletmiş,
Adaletin yarımı
Kötülükmüş,
Çünkü elmanın yarımı
Elma değilmiş.
Suavi, 15.01.05
Schroedinger'in bir kedisi,
Varmış bir de köpeği.
Kedi kutunun içinde,
Değilmiş akibeti belli.
Oysa kuçu bilirmiş,
Ne halde olduğunu pisinin.
Köpekmiş çünkü kedinin düşmanı,
Zıttı ve ona en yakını...
Suavi, 16.03.2005